Her Dönemin Gözde Mesleği; Satışçılık
Salı, Ocak 05, 2016
Hayatımızın her alanını hoyratça iğfal eden teknoloji, kariyer seçeneklerimizi de de gün be gün şekillendiriyor. Üniversitelerde açılan yeni bölümler, iş arama motorlarında mantar gibi türeyen yeni pozisyonlar ve geleceğin karizmatik meslekleri bu gelişmenin ürünleri aslında. Bu açıdan bakıldığında ise "Kariyer Planlama" konusu, Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip olan Türkiye için en önemli konulardan biri haline geliyor.
Kariyerini planlamaya yeni başlamış bir genç için sınırsız sayıda meslek kolu var kuşkusuz. Ancak Türkiye'nin istihdam koşulları, eğitim yapısı, sosyoekonomisi öylesine akışkan ki, çocukluğunuzda bel bağladığınız o ideal mesleklerin nesli bir anda yok olup gidebilir.
Elbette yüzyıllardır yok olmayan ve asla yok olmayacak bazı meslekler var. Bunların başında Satışçılık Mesleği geliyor. Asla yok olmayacağı hiç değişmeyeceği anlamına gelmiyor elbette. Günün şartlarına göre ortaya çıkan yeni ürün ve hizmetler ve yeni yaşam biçimleri beraberinde yeni satış yöntemlerini ve yeni satışçıları getiriyor.

Gelin görün ki iş hayatı ile henüz tanışmamış yeni nesil için "satış ve pazarlama" kelimeleri çaresizliğin son noktasını çağrıştırıyor. Aslına bakarsanız bu hep böyleydi. Apartman girişlerindeki "satışçı, pazarlamacı ve dilenci giremez" yazıları bu meslek ile ilgili düşüncelerimizi yanlış kodlar üzerine oturttu. Çocukluktan bu yana imgelemimizde çizilen "satışçı" imajı, ağzı çok laf yapan, müşterisinin konuşmasına ve düşünmesine fırsat vermeden işi oldu bittiye getiren "üç kağıtçı" imajı ile perçinlendi. Satışçılık mesleği ile ilgili tarihsel gelişimi anlamış birisi olarak bu durumdan hiç bir zaman gocunmadım. Apartmanımın girişindeki yazının kaldırılması için yöneticiye yaptığım baskıları saymazsak. :)

Bilginin kolay ulaşılabilir olması, ürün ile müşteri arasındaki psikolojik engelleri kaldırdıkça satışçılık mesleği de daha etik bir platformda şekillenmeye başladı. Müşteriler artık cin gibi. Cin gibi müşterileri ikna etmek tutarlı ve dürüst olmayı gerektiriyor. Dürüst, tutarlı ve sattığı ürüne inanan satışçı, müşterisini de heyecanlandırıyor. Heyecan ve tutku transferini başarı ile gerçekleştiren satışçı müşterisinin gözünde yüceliyor. Her dönemin çok kazandıran meslekleri arasında olan "satışçılık" böylece hak ettiği saygınlığı yavaş yavaş kazanmaya başlıyor.
Bunca zorluğuna rağmen bu mesleği vazgeçilmez kılan şeyleri iyi anlamak mesleğe yeni adım atanlar ve hatta meslekte pişme sürecini tamamlamamış olanlar için çok önemli kariyer ipuçları içerebilir. Bu ipuçlarını paylaşarak bu mesleğe katkı sağlamak her bakımdan iş hayatına yeni atılan gençler için bir kazanım zinciri oluşturabilir. Zira satışın ilk kuralı; kazan-kazan ilkesidir.
Haftaya görüşmek dileği ile herkese bol satışlı ve bol kazançlı günler dilerim.
Sevgiler.
0 yorum